EMNİYET KEMERİNİ ÇÖZ ,KALKIŞA HAZIRIZ!
Yaklaşık 3 aydır yaşamakta olduğum bu ülkede yeni birgün.. 3 aydır neler oldu? Neden buradayım? Bu bir yolculuktu ama varış noktası burası mıydı? Varış noktası kesinlikle burası değil daha yolum çooook uzun.. Çünkü bu yolculuğa kendimi bulmak ve bulduğumda kocaman sarılmak için çıktım.
Hayattaki hedefim, kendimi nasıl görmek istediğim , arzularım ve isteklerim hep iki farklı senaryoya dayanmıştır. Bir yanım basic bir hayatı isterken diğer yanım başarılarla dolu gösterişli bi hayatı istedi. Kendimi hep hırslı ve tuttuğunu koparan bir insan olarak gördüm. Bu görüşümde çevrem tarafından desteklenince bir anda gerçeklik kazandı. Gerçekten düşüncelerin gücü muazzam. Çünkü gerçeklik olgusuna giden bir yolun kapılarını aralıyorlar. Önce bir fikir, düşünce geliyor akla; o düşünceye ne kadar yoğunlaşırsak beyin onu hayattaki maddi gerçekliklerimizle bağdaştırmaya başlıyor ve bu o düşüncenin gerçekliğine inanmamıza yol açıyor.Bu bağdaştırmalara birde duyguları katarsak bir bakmışızki kendi uydurmamız olan o düşünce, hayattaki en büyük gerçeğimiz haline dönüşmüş
.Bu konulara eğildikçe şunu öğrendim ; İnsanın en tehlikeli düşmanı yine kendisiymiş. Düşünceleri kontrol edebilirsek duygularımızı ve bu duygulara bağlı hareketlerimizi kontrol edebiliriz. Bu harika olmaz mıydı? İşte ben beynimi böyle şeyler üzerine düşünerek yiyip bitirirken birde baktımki bu hayatımdaki çelişkiler ve gerçeklikten uzak düşünceler ,beni olmam gereken yerden alıkoyuyor. Artık bir karar verip o karara sadık kalarak hayatımı olması gereken yere götürmeliydim. Bu kararı almak tam olarak 4 yılıma mal oldu. İlk başlarda çok kızdım kendime, onca zaman boşa geçti diye düşündüm. Ancak şimdi diyorumki iyiki bu kadar uzun sürmüş ve o yılları yaşamışım. Geçen zamanın öğrettikleri ,benden aldıkları ve bana verdikleri şu an yaptığım herşeyden %100 emin olmama sebep oldu.
Gelelim şu 3 aya.. Öncelikle yoga pratiklerimi hergün uygulamaya başladım. Evet...Eskidende yoga yapıyordum ama şimdi anlıyorumki o zamanlar sadece belli başlı "pose" ları yapabilmek için egzersiz yapıyormuşum. Gerçekten her bir asanayı ( yoga duruşları) hissederek,sabrederek ve en önemlisi doğru nefes alıp vererek yapmaya başladım. Çünkü kendime şöyle söyledim ; Artık oyun oynamıyoruz! . Yoga eğitmeni olmak istiyorum bunu yüksek sesle söyleyebiliyordum artık. Eğitmenliğe gitmeden önce geçen her günüm bana fiziki ve mental olarak bişeyler kazandırmalıydı. Hiçbir gün boşa geçmemeli! Böylece her sabah 5 dakikalık meditasyonlarla ardından da 1.30 saatlik Absolute Yoga ( hot yoga- ısıtılmış, sıcak odada yapılan asana serileri ) egzersizlerine başladım. Bu egzersizler benim yogayla ilk tanıştığım egzersizlerdi.
Her zaman kendimi gözlemlemeyi sevdim, şimdi duracakmıydım? Günler geçtikçe bu pratikleri yaptığım odaya bağlanmaya başladım. Sadece ihtiyaçlarımı gidermek için odadan çıkar oldum. Günlük hayatta çok konuştuğum söylenir, sessizleşmeye, susmaya başladım. Duygularımı tavanda yaşayan ben, duygularımı içimde daha sakin bi şekilde yaşamaya ve ona göre davranışlar göstermeye başladım. Bir süre sonra bu " kendimi yalnızlaştırışım" annemi korkutmaya başladı. Depresyona girmiş olduğumu ve kendime çok yüklendiğimi söyleyip benimle iletişim kurmaya çalıştı. Ne yazıkki o dönemlerde iletişime kapalıydım. İstediğime , kendimi eğitmeye o kadar çok odaklanmıştım ki kimseyle konuşmak istemiyor , benim için zevk olan herşeyden uzaklaşmaya başlamıştım. Egzersizler bittiğinde bol bol documentry ler izliyor yogayla ve bu yaşamla alakalı bilgiler almaya çalışıyordum.Ve paaaaaat bi anda VEGAN oldum! Yine bir documentry izlerken şu kelimeleri duydum " bedenimiz bizim tapınağımızdır " . Eğer benim bedenim , tapınak kadar kutsalsa benim için ona nasıl kötü davranırım? Bir dönem alkolle ilişkimi kesmeme de sebep oldu bu düşünce. ( Veganlığı bir başka yazımda kaleme alacağım)
Çok ani ama bir o kadarda net kararlar alıyordum, kararlarıma sıkı sıkıya bağlıydım. Bir süre sonra beynimi yoran saçma sapan düşüncelerden arınmaya başladım. Tüm yüklerimden bir anda kurtulduğumu hissediyorum. Bu yüklerin gidişi bana kararlılığı ve isteklerime odaklanmamı sağlayan konsantrasyonu hediye etti..
Yorumlar
Yorum Gönder